Yerel Seçimler, Karnı Aç Çocuklar: Göreve Gelecek Belediye Başkanları İlk Önce Ne Yapmalı?

  • Anasayfa
  • Analizler
  • Yerel Seçimler, Karnı Aç Çocuklar: Göreve Gelecek Belediye Başkanları İlk Önce Ne Yapmalı?

Hafta sonu gerçekleşecek mahalli idareler genel seçimlerinin hemen öncesinde ülkede en büyük gündem emeklilerin durumu. Öte yandan Türkiye uzun süredir bir çocuk yoksulluğu krizi içinde. En güncel TÜİK verisine göre 2022 yılında Türkiye’de 7 milyon 388 bin yoksul çocuk vardı.1 O zamandan bu yana ülkedeki ekonomik durumun değil aynı kalmak, kötüye gitmiş olması, yoksulluk içinde yaşayan çocuk sayısının bugün daha da fazla olduğunu düşündürüyor. Bunun yanında, hane halkı geliri belirlenen bir sınırın2 üstünde olduğu için yoksul olarak kabul edilmeyen ailelerin de yüksek enflasyon sebebiyle çok temel bazı ihtiyaçlarını3 karşılayamadığını biliyoruz. Bu durumu, yani yoksunluğu inceleyen TÜİK verilerine göre, Türkiye’de ciddi maddi yoksunluk içinde bulunan çocukların oranı %35,3 (Grafik 1).4 Bu da demek oluyor ki Türkiye’de 0-17 yaş arasındaki 22 milyon 578 bin 378 vatandaştan yaklaşık 8 milyonu bazı basit gereksinimlerini bile karşılanmaktan mahrum evlerde yaşıyor.

Öte yandan TÜİK’in 2022 Türkiye Çocuk Araştırması’nda5 da ciddi maddi yoksunluk ile doğrudan ilişkili olan gıdaya erişim konusunda krize işaret eden veriler var: Türkiye’de her 5 çocuktan yaklaşık 3’ü, her gün ekmek veya makarna gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerle besleniyor. Sıra sebzeye gelince 3 çocuktan 2’si, et-tavuk-balığa gelince ise yaklaşık her 10 çocuktan 9’u bu besinleri günlük tüket(e)miyor. Bu veriler zaten bir yetersiz ve/ya dengesiz beslenme problemine işaret ederken, bunun ötesinde, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) 2022 verilerine göre, bir açlık sorunu da var. Bu verilere göre Türkiye son 1 ay içinde haftada en az bir kez yiyecek alacak parası olmadığı için yemek yiyemeyen çocukların oranının en yüksek olduğu OECD ülkesi olarak dikkat çekiyor (Grafik 2).6

Oxford Üniversitesi ve UNICEF’in 40 ülkede pandeminin ilk döneminde çocuklar ve aileleri için ne gibi sosyal politikalar geliştirildiğini incelediği araştırması,7 Türkiye’nin içinde bulunduğu çocuk yoksulluğu ve yoksunluğu krizine ışık tutar nitelikte. Okul yemeği programlarının eğitim kurumlarının kapalı olduğu dönemde devam edip ettirilmediği, okul yemeği dışında beslenmeye yönelik yeni bir politika geliştirip geliştirilmediği, eğitim kurumlarının kapalı kaldıkları süre, çocuklara yönelik psikososyal destek programlarının seyri… gibi kritik müdahalelere odaklanan araştırmanın bulgularına göre Türkiye, Meksika ile birlikte karnesi en zayıf iki ülkeden biri. Rapor, ülkemizin çocuk hakları alanında pek çok krize sebep olan gelişmelerin yaşandığı bu dönemdeki performansının Bulgaristan ve Romanya gibi Avrupa Birliği’nin ekonomik açıdan ‘zayıf halkası’ ülkelerinin de gerisinde olduğunu gösteriyor.8

Pandeminin öncesinde, 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda çocuk yoksulluğuna ayrı bir sorun olarak yer verilmiş ve “yoksul ailelerde yaşayan çocuklar birçok sosyal olanaktan mahrum olarak yetişmekte; eğitim hayatından uzaklaşma, şiddete yönelme, çalışma ve sokakta yaşama gibi birçok riske maruz kalabilmektedir” denilmişti. Ancak pandemiyle beraber daha çok üzerine gidilmesi gereken çocuk yoksulluğu, yavaş yavaş söylem seviyesinde de iktidarın gündeminden düştü, örneğin sonraki yıllık programlarda çocuk yoksulluğu sorununa artık özel olarak değinilmedi. 2019’daki yıllık programda ve 11. Kalkınma Planı’nda ilkokuldaki çocuklara vaat edilen okul yemeği programı, 2023’e gelindiğinde önce öğrenci sayısının daha az olduğu okul öncesi ile, daha sonra da deprem bölgesindeki anaokulları ile sınırlandırıldı.

Bu süreçte merkezi yönetim seviyesinde çocuk yoksulluğuna dair uzun süredir bir söylem ve politika boşluğu oluştu. Özellikle pandemi sonrasında bazı mevcut sorunların (okul terki, ağır çocuk işçiliği ve ölümlü iş ‘kaza’ları, gıda yetersizliği ve/ya dengesizliğinden doğan çocuk hastalıkları, çocuk yaşta evlilik ve suça sürüklenen çocuklar gibi) daha da kötüye gittiğinin ve hatta yenilerinin eklendiğinin (düşük gelirli hanelerde yaşayan öğrencilerin öğrenme kaybı, eğitime ve gıdaya erişimde yaşanan sıkıntılar, çalışan/çalışmak zorunda kalan çocukların sayısındaki artış) çeşitli araştırmalarla9 ortaya konması, Türkiye’de yoksul çocukların içinde bulunduğu durumun bugün eskisinden de ciddi bir endişe yaratmasına sebep oluyor.10

Buna karşın iktidarın emekliler için seçime az bir süre kala da olsa sergilemeye başladığı ‘durumunuzdan haberdarız’ tutumunu çocuklar için göstermemesi, pek çok diğer yerel seçimden farklı olarak bu sefer belediye başkan adaylarını çocuklara ve ailelerine yönelik vaatlerini yoğunlaştırmaya itti. Özellikle hayati öneme sahip gıdaya erişim konusunda Türkiye’nin en çok konuştuğu 4 belediye başkan adayından ikisi, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, yakında zamanda farklı şekillerde de olsa (İBB’de beslenme paketi, ABB’de kantin desteği) büyükşehir genelinde girişimler başlattılar; diğer iki aday, Murat Kurum ve Turgut Altınok da seçilmeleri halinde önümüzdeki dönemde çocuklar için beslenme desteği sözü verdi. Bu adaylar dışında diğer büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediye başkan adayları ve hatta bazı mahalle muhtar adaylarının dahi çocukların beslenme çantaları üzerine vaatleri var. Beslenme dışında da farklı partilerden birçok aday bebek destek paketleri, oyuncak ve kırtasiye ‘yardım’ı, yeni kreşler ve eğitim merkezleri, oyun parkları, çocuk köyü ve sokakları gibi farklı ihtiyaçlara dokunacağını düşündükleri sözler verdi ya da seçimden kısa süre önce bunları hizmete açtı. Yerel seçim sürecindeki bu hareketliliği fırsat bilerek çocuk yoksulluğu krizine el atacağına inandığımız tüm seçilecek belediye başkanlarına göreve geldikten sonra yapılabilecek 3 temel öneri sıralayacağım.

1) Seçilen belediye başkanları, her şeyden önce, pek çok çocuğun içinde bulunduğu durumun artık bir açlık krizi olduğunun adını koyup örneğin önümüzdeki 23 Nisan’da bir seferberlik ilan etmeli ve açıkça çocuk yoksulluğu sorununu sahiplenmeli. Bununla öncelikli amaç, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun (daha fazla) normalleşmesine engel olmak. Verilere yansıyan milyonlarca çocuktan her birinin kendi dünyası, hayalleri, duyguları, sevinçleri, acıları, umutları olan insanlar olduğunu geniş toplum kesimlerine hissettirebilmek için belediye başkanlarının bu konuyu sahiplenmesi çok ama çok önemli. Zira onlar insanların ‘kalplerine, duygularına’ hitap etmeyi iyi biliyorlar. Elbette bu sadece söylem düzeyinde çözülecek bir problem değil, belediye başkanları, herhangi bir sebeple ihtiyaçları karşılan(a)mayan her bir çocuğun takipçisi olmalı ve aldığı (ve almadığı) her ama her kararda özellikle yoksul çocuklar olmak üzere tüm çocuklar için var olan sorunları çözecek ve yeni sorunlar yaratmayacak şekilde davranmalıdır. Özellikle bugüne kadarki uygulama ve söylemleri açısından bu konuyu sahiplenmek için uygun adaylar; göreve geldikten sonra çocuk yoksulluğu sorununu bu doğrultuda önceliklendirmeli ve bu alandaki politikalarını ‘yaptıkları onlarca hizmetten biri’ gibi değil de daha kapsamlı ve planlı bir strateji ile çerçevelemeye başlamalı.

2) Başkanlar, öncelikle doğrudan doğruya çocuklara ulaşacak politikalara ağırlık vermelidir. Beslenme desteği buna iyi bir örnek. Bunu yaparken ise pek çok kesimden uzmanlar ve hak savunucularının bir araya gelerek kurduğu ve okul öncesinden zorunlu eğitim süresinin sonuna kadar Türkiye’deki tüm devlet okullarında bir öğün okul yemeği verilmesini talep eden Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu11 ile koordine olmalı. Bu mevcut girişimi desteklemenin yanında belediye başkanları kendi içlerinde de bir ‘çocuklar için koalisyon’ kurabilir ve iş birliği içinde daha çok çocuğa ulaşabilir. Örneğin İstanbul’u incelediğimizde, şu anda 39 ilçe içinde görülebildiği kadarıyla 6 belediyenin (Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Şişli — CHP; Silivri — MHP) kendi inisiyatifleri var (Büyükşehir Belediyesi’nin Beslenme Desteği programı dışında) ancak sağlanan desteğin içeriği ve biçimi değişkenlik gösteriyor, ayrıca bazıları çok az sayıdaki çocuğa ulaştırılabiliyor. Bütün bu uygulamalar elbette çok önemli olmakla birlikte, içlerinde palyatif olabilecek bazı çözümler, ‘Biz zaten gerekeni yapıyoruz’ yanılgısı yaratabilir. Öte yandan çocuklara doğrudan ulaşabilecek tek politika elbette okul yemeği değil. Çocukların çocukluğunu yaşaması için kendilerine özgü, yani ailelerinin düşünebildikleri dışında, ihtiyaçları var. Bunların karşılanması için bugünlerde çok popüler olan kart uygulamalarının bir benzerini yaparak Çocuk Kart ya da 23 Nisan Bayram Harçlığı gibi bir girişim ile en azından belli bir yaşın (örneğin 15) üstündeki çocuklara doğrudan ulaşılabilir. Bu düşünüldüğü kadar ‘ütopik’ bir şey değil; çocuk yoksulluğunun önemli bir sorun olduğu ve bu açıdan Türkiye’ye benzeyen Birleşik Krallık’ın İngiltere hariç kalanında (İskoçya, Galler, Kuzey İrlanda) 16 yaşından itibaren doğrudan çocuğa yapılan bir ödeme var ve bunun oldukça da popüler olduğu görülüyor.

3) Başkanlar, bir sonraki seçim dönemine dek başta okullarda ücretsiz yemek uygulaması olmak üzere uyguladıkları her türlü çocuk yoksulluğu ile mücadele politikası için toplum genelinde destek inşa etmeli. Bunu yapmanın çeşitli yolları var; mesela doğrudan çocuklarla ilişkilendirilmeyen hizmet ve uygulama alanlarında fırsatlar yaratmak. Tarım örneğine bakalım — yerli üreticilerle iş birliği ve şeffaf ihale süreçleri gibi vaatleri olan adaylar, burada uygulanabilecek farklı modeller sayesinde okul yemeklerinin hem çok daha büyük bir proje haline gelmesini hem de toplumda daha geniş destek bulmasını sağlayabilirler. Böyle bir yaklaşım hem belediye başkanlarına hem üreticilere hem çocuklara ve ailelerine yarar sağlar. Uygulamaların daha geniş toplum kesimlerinde popüler olmasını sağlamak için sadece en dezavantajlı durumdaki çocuklara değil, kademeli biçimde olabildiğince çok sayıdaki çocuğa ulaşılmalı. Elbette eldeki bütçe sınırlılıkları yerel yönetimleri oldukça zorlayacak. Bu noktada başkanlar bir yandan geçmişte benzerlerini gördüğümüz alternatif finansman yaratma yollarını zorlayarak gerekirse ‘şapkadan tavşan çıkarmalı’, ancak bir yandan da beslenme problemiyle yerel yönetimler düzeyinde ellerindeki bütçeler ile ancak sınırlı şekilde mücadele edilebileceği tekrar tekrar dile getirilmeli — bu strateji, 2028 seçimlerine giden yolda hükûmet düzeyinde çözüm üretilmesi için de bir baskı unsuru oluşturabilir

Yazar: Ertuğrul Polat / Oxford Üniversitesi Sosyal Politika Enstitüsü

Kaynakça:

1 TÜİK (2023) Türkiye’deki Çocuklar 2022. İstatistiklere Bakış. Erişim adresi: https:// biruni.tuik.gov.tr/yayin/views/visitorPages/yayinGoruntuleme.zul?yayin_no=613 Erişim tarihi: 22 Mart 2024

2 Genelde ülkedeki medyan gelirin %60’ı. Kavramlar ve hesaplamalar için daha detaylı bilgi için: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/DownloadFile? p=GqxaV2svT1uJ1rg7chcWJIWX1/8gsOGLDeEJUq3LOhVV5xabS2JpLnYXbBMN7cPZriER7amN UEuya63zMQrcFKfu9UkvJfAqYqgbuJnEOC8=

3 Örneğin aile televizyon, çamaşır makinesi gibi temel eşyalardan ya da kirasını, faturalarını ödeyebilmekten mahrum ve sonuç olarak çocuklar uzaktan eğitime katılamamış, oyun-eğlence gereksinimlerini karşılayamamış, temiz kıyafetler giyemiyor vb. — Bunun gibi önemli olduğu tespit edilen 9 ihtiyaçtan en az 3’ünden mahrum olan aileler maddi yoksunluk, 4’ünden mahrum olanlar ise ciddi maddi yoksunluk içinde değerlendiriliyor

4 TÜİK (2023) Türkiye’de Çocuklar 2022. İstatistiklere Bakış. Erişim adresi: https://biruni.tuik.gov.tr/ yayin/views/visitorPages/english/publicationView.zul?yayin_no=613. Erişim tarihi: 21 Mart 2024.

5 TÜİK (2023) Türkiye Çocuk Araştırması. Erişim adresi: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index? p=Turkiye-Cocuk-Arastirmasi-2022-49744 Erişim tarihi: 24 Mart 2024

6 Özgenur Korlu (2023) Okul Yemeği Hemen, Şimdi! Erişim adresi: www.egitimreformugirisimi.org/okul-yemegi-hemen-simdi/ Erişim tarihi: 22 Mart 2024. Not: Veri hesaplamasının yani sıra kullandığım grafik de Özgenur Korlu’ya ait; yalnızca Türkiye’deki renk vurgusu eklendi.

7 Mary Daly, Sunwoo Ryu ve Ertuğrul Polat (2023) Child-related Policies in the First Year of the Pandemic in 40 Countries. UNICEF Innocenti: Florence. Erişim adresi: https://www.unicef-irc.org/ publications/pdf/SE_OxfordCovid_Final.pdf Erişim tarihi: 23 Mart 2024

8 Raporda Hollanda ve Norveç gibi bazı zengin ülkelerin eksiklerine de dikkat çekiliyor, fakat bu ülkelerin geçmişten gelen köklü sosyal politika mirasından dolayı krizin çocuklar için doğurduğu sonuçların Türkiye ve Meksika gibi ülkelere göre daha ‘hafif’ olacağını vurgulamak gerekir

9 Derin Yoksulluk Ağı (2020) Pandemide Derin Yoksullukla Mücadele. Erişim adresi: https:// derinyoksullukagi.org/raporlar/derin-yoksulluk-agi-pandemide-derin-yoksullukla[1]mu%CC%88cadele/ Erişim tarihi: 21 Mart 2024

Umay Aktaş Salman (2021) Çocukların Gözünden Pandemi. Erişim adresi: https:// www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-cocuklarin-gozunden-pandemi/ Erişim tarihi 26 Mart 2024

Ezgi Tunca, Kayıhan Kesbiç, Ekin Gamze Gencer, Özgenur Korlu ve Sinem Sefa Akay (2022). Eğitim izleme raporu 2022. Eğitim Reformu Girişimi. Erişim adresi: www.egitimreformugirisimi.org/egitim-izleme-raporu-2022/

Başak Akkan, Emre Erdoğan, Gözde Durmuş ve Pınar Uyan-Semerci (2023) Çocuğun İyi Olma Hali İstanbul Araştırması Bulguları Bilgi Notu-21 Haziran 2023. Erişim adresi: https:// cocuk.bilgi.edu.tr/cocugun-iyi-olma-hali-arastirmasi-arastirma-bulgulari-paylasim-toplantisi/ Erişim tarihi: 25 Mart 2024

UNICEF ve Development Analytics (2023) Documentation of Education Response in Türkiye during the COVID-19 Pandemic and its Effect on Children’s Access to and Retention in Education. Erişim adresi: https://www.unicef.org/turkiye/en/reports/education-response-t%C3%BCrkiye-during[1]covid-19-pandemic Erişim tarihi: 20 Mart 2024

10 Semra Topçu ve Menekşe Tokyay (2024) YAŞASIN ÇOCUKLAR 1. BÖLÜM : OKULLARDA ÜCRETSİZ YEMEK. Erişim adresi: https://youtube.com/watch?v=n9AOqjFcGzU

11 Türk Tabipleri Birliği (2024) TTB’nin Bileşenleri Arasında Yer Aldığı Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu: Çocuklarımızın Bugünü ve Yarını İçin Okul Yemeği Hemen Şimdi. Erişim adresi: https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=ef9e755e-d8b6-11ee-aca7-7ef656ccfc89 Erişim tarihi: 25 Mart 2024

Leave A Comment

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)